StresÜretkenlik

Bir ofis düşün. Açık  alan ve oldukça kalabalık . Aydınlatma zayıf ve loş. İş arkadaşlarınızın yüksek sesle konuşmaları bir uğultuya dönüşmüş…  Bir departmandan diğerine gitmek için çok fazla yol kat etmeniz gerekiyor.  Bu ofis ortamı insanlar iş çıkışlarında kendini (doğal olarak) yorgun, stresli ve sinirli hissettirir.

Aslında ne yaptığınız ya da nerede çalıştığınız kısmen önemli değil, gün boyunca çevresel dikkat dağıtıcı etkilere maruz kalıyor olabilirisiniz.  Eğer ki iş yapma alanınıza da bir de belirliksizlik varsa, bu stres düzeylerine katkıda bulunabilir.

Bu yazıyla başlayan bundan sonraki yazı dizilerinde çalışma alanının stres kaynaklarının etkilerini azaltmak için kullanabileceğiniz bazı stratejilerden bahsedeceğiz

Çalışma Alanı Stresi Nereden Geliyor?

Çalışma alanı stresleri, sinir bozucu, sinir bozucu, rahatsız edici ya da hoş olmayan olarak algılanan herhangi bir fiziki koşuldan gelebilir. Çalışma alanı stresinin kaynakları şunları içerir:
• Zayıf aydınlatma.
• Müzik, trafik gürültüsü veya konuşma gibi yüksek arka plan gürültüsü.
• Ortam rahatsızlıkları. Hatta yaralanmalarına neden olan sandalye veya masalar.
• Hava kirliliği, sigara ya da hoş olmayan kokular gibi sağlıksız hava.
• Aşırı kalabalık veya iş istasyonları diğerlerine (çok) yakınlığı
• Uzun, zor ya da kalabalık departmanlar arası yolculuklar.
• Çok sıcak, çok soğuk, çok nemli veya çok kuru bir ofis gibi rahatsız edici iklim koşulları.
• Kirli veya karmaşık bir ofis alanı

Bunların bazıları oldukça küçük şeyler, ancak birlikte ele alındığında, insanların yaşadığı strese önemli ölçüde katkıda bulunabilirler.

Bu yazıyla çalışma ortamların, üretkenliğinizi artırmaya yönelik yeni önerilere başlıyoruz. İleride gelecek önerileri yeni açılan “ORTAM”  etiketiyle takip edebilirsiniz. Daha zahmetsiz yolu bültene üye olun, kaçırmayın

Bir yanıt yazın